bel boyun fitigi agrilarina alternatif tip destegi

BEL-BOYUN FITIĞI VE AĞRILARINA ALTERNATİF TIP DESTEĞİ

İnsan boynu, medulla spinalis, spinal sinirler, karotis ve vertebral arterler gibi çok önemli vücut yapılarını barındıran, pek çok organ için bağlantı noktasını oluşturan, baş için bir destek işlevi gören, omurganın en hareketli bölümüdür.
Boynun bu büyük hareket kabiliyeti, aynı zamanda darbelere ve zedelenmelere daha fazla maruz kalmasına yol açar. Bu durum omurga içersinde ağrı nedeni olarak boynun belden sonra ikinci sırayı almasında rol oynar. Erişkin yaşta her on kişiden biri, boyun ağrısı yakınması ile modern ve alternatif tıbba başvurmaktadır. Özellikle çalışan nüfusun %40-70'inde iş kaybına yol açan boyun ağrısına rastlandığı bildirilmiştir. Boyun ağrılı her dört hastadan birinde travma öyküsü bulunmaktadır. Boyun ağrısı açısından risk altındaki kişiler arasında kötü postürü olanlar, ileri yaşta olanlar, sedanter yaşam sürenler, mesleki zorlanmaya maruz kalanlar sayılabilir.

Birbirinden farklı pek çok patoloji boyun ağrısına yol açabilir. Yanlış duruş, ruhsal stres, soğuğa maruz kalmak, yorgunluk gibi etkenler boyun bölgesinde ağrı nedenidir. Uzun süreli bilgisayar ve araba kullananlar, sürekli tek noktaya odaklaştıkları için boyun kaslarının yeterince hareket etmemesi sonucu ağrı çekerler. 
  • Boyun ağrısı nedenleri 3 temel grupta incelenebilir:
  • 1.      Kas iskelet sistemi kaynaklı mekanik nedenler
  • 2.      Boyun dışı bölgelerin hastalıklarının neden olduğu ağrının boyun bölgesinde hissedilmesi (yansıyan ağrı)
  • 3.      Boyun bölgesini tutan yangısal, enfeksiyöz ve tümöral hastalıklar.
  • Akut boyun ağrısının en sık nedenleri:
  • 1.      Boyun fıtığına bağlı ağrı atakları
  • 2.      Miyofasiyal ağrı sendromu
  • 3.      Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması (Servikal Strain)
  • Kronik boyun ağrısının en sık nedenleri:
  • 1.      Boyun kireçlenmesi
  • 2.      Sık görülen bazı iltihaplı romatizmal ağrılar (Ankilozan Spondilit, Romatoid artrit)
  • 3.      Fibromiyalji

Özellikle stres boyun kaslarında kasılmaya neden olur ve boyun ağrısı ve gerilim baş ağrısı ortaya çıkar. Bu şekilde ortaya çıkan ağrılarda klasik tıpta kas gevşeticilerin yanı sıra bölgeye yapılan enjeksiyonlar, gevşeme egzersizleri uygulanır, Alternatif tıpta ise 8 aşamalı profesyonel bioenerji kinesioloji, aromaterapi, masaj ve fitoterapi yöntemleri uygulanır.

BOYUN FITIĞI
Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan daha dışta olanlar içtekilerine göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve travmaya maruz kalma durumlarında bu boyun diskleri yıpranmaya başlar. Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında yırtılır. İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak, omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirinize baskı yapar. 

Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de güçsüzlük hissederiz. Böyle durumlarda modern tıp da ilaç tedavisinin yanı sıra öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi, yetmediği durumda ise son zamanlarda gelişen tekniklerle bölgeye iğne (epidural steroid enjeksiyonu), kateter (epidural lizis) adı verilen ince sondalarla girilerek ilaç verilmesi, bu da olmadığı takdirde cerrahi girişim gerekebilir. Alternatif tıp da ise 8 aşamalı profesyonel bioenerji, akupress, shiatsu, akupunktur, koku tedavisi ve Aleksander tekniği uygulanır. Boyun fıtığına maruz kalmış kişi düzenli olarak boyun egzersizlerini yaparak ve boyun koruma prensiplerine uyarak ağrının sık tekrarlamasını önleyebilir.
BOYUN  KİREÇLENMESİ

Servikal omurgayı meydana getiren yapıların(kemik, bağ, kas) yozlaşması sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damarsal bozuklukları da içeren klinik bir tablodur. Nedenlerinin yaşlanma, mikro travmalar, makro travmalar, duruş bozuklukları ve genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, baş ağrısı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik- yanma- batma, ellerde zayıflık- beceri azalması- uyuşma- karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi yakınmalara neden olabilir.
Boyun kireçlenmesine bağlı ağrının giderilmesinde uygulanan alternatif yöntemler: 
  • 8 aşamalı profesyonel bioenerji

  • Shiatsu
  • Aromaterapi
  • Akupress
  • Akupunktur
  • Fitoterapi
  • İstirahat
  • Boyun korsesi
  • Egzersiz
  • Eğitim

FİBROMİYALJİ

Fibromiyalji; süregelen ağrı, tutukluk, yorgunluk ve vücudun bazı noktalarında derin hassasiyet ile tanımlanan bir hastalık grubudur. Sıklıkla 30- 60 yaşları arasında ve kadınlarda görülür. Ağrı, yaygın olmakla birlikte sıklıkla boyun ve bel bölgesinin derin dokularında hissedilir. Omuz, dirsek, diz ve ellerde de ağrı olabilir. Baş ağrısı sıklıkla eşlik edebilir. Hasta, el ve ayaklarının şiş olduğundan yakınabilir. Ancak şişlik sıklıkla saptanamaz. Sabahları dinlenmeden uyandığını ifade eden hasta sayısı oldukça fazladır.

Yakınmalar soğuk ve/ veya nemli hava, yorgunluk, psikolojik gerginlik ve hareketsizlikle artarken sıcak ve kuru havada, masaj ve aktivite ile azalır.

Fibromiyalji genellikle kendisinden ve çevresinden beklentileri fazla olan kişilerde görülür.

Fibromiyalji hastalığında modern ve alternatif  tedavi oldukça güç ve yavaştır. Hastalık genellikle yıllar boyu devam eder. Çeşitli tedavi programları ile geçici bir rahatlama sağlanabilir. Ancak yakınmaların tamamen kaybolması nadirdir. İyileştirmede 1. basamak kişiye  bilgi vermektir. 2. basamağı ise ağrıyı geçirme ve fonksiyonu artırmaya yönelik şifa girişimleri (8 aşamalı bioenerji, akupress, shiatsu, aroma terapi, akupunktur,fitoterapi ve nefesli egzersiz) oluşturur.

 SERVİKAL STRAİN

(Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması):
Travma ve duruş bozukluğu sonucu gelişen, boyunda tutukluk ve lokal ağrı ile karakterize bir tablodur. Masa başında çalışanlarda olduğu gibi boynu uzun süre aynı pozisyonda tutmak, yatarak televizyon seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler boyunda zorlanmaya yol açabilirler. Kaslarda kasılma gelişeceğinden boyundaki normal olan eğrilik azalır, boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlı olur. Boyna yönelik radyolojik tetkiklerin sonucu genellikle normaldir. 

8 aşamalı profesyonel bioenerji, Shiatsu, akupunktur, akupress, aromaterapi uygulanabilir.

BEL AĞRILARI

Günümüzde teknolojinin yaygınlaşmasıyla beden hareketlerinin azalması, kazalar,  vücudun  yanlış kullanımı ve  şişmanlık sonucu bel, ağrılarında artış olmuştur.  Görülme sıklığı yönünden üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra gelir. Bel ağrısı bir hastalık değil bir belirtidir. Çeşitli yaş gruplarında farklı nedenler bağlı olarak gelişir. Bel ağrısı  hem kadınlarda hem erkeklerde herhangi bir yaşta gelişebilmekle birlikte en sık olarak 35- 55 yaşlar arasında ve kadınlarda daha fazla görül mektedir. Hareketlerimizi sınırlayan ve günlük yaşantımızı olumsuz yönde etkileyen tüm romatizmal yakınmaların üçte birini bel ağrıları oluşturur. Yanlış egzersizler, hareketsizlik, zayıf kaslar, aşırı yorgunluk, anksiyete ve şişmanlık  bel ağrılarının sebepleridir.

Belin  fonksiyonel yapısı: Beş omurdan oluşur, omurlar arasında yükü emerek koruyucu görev yapan disk adı verilen yapılar bulunur. Disk ortasında yer alan jöle kıvamındaki madde ve onu çevreleyen kat kat sarılmış güçlü bağ dokusu liflerinden oluşan bir yapıdır. Diskler omurları koruyan hareketleri kolaylaştıran yastıkçıklar olarak düşünülebilir. Omurga kolonu, kemiklere yapışan kaslar ve bağlar sayesinde dik durur, hareketi de kaslar sağlar. Kaslar omurga kolonunun duruşunu da ayarlayarak disklerin korunmasını sağlarlar.
Bel ağrısının en sık görülen nedenleri nelerdir? 


Bel ağrısının birçok sebebi vardır. Çoğu zaman bel ağrısının esas sebebi saptanamaz. Ancak bu durum çoğu zaman hasta açısından herhangi bir sorun yaratmaz. Nedeni ne olursa olsun pek çok durumda bel ağrısının tedavisi benzerdir. Bu nedenle çoğunlukla doğrudan tedavi üzerinde durulur. Örneğin uygun bir egzersiz programı yararlı olabilir. Çoğunlukla doğru ve tam bir tedavi ile çoğu hastanın şikâyetleri tanı koyma sürecinden bile daha kısa sürede geriler.
Bel ağrısının en yaygın sebebi kas-iskelet sistemi kaynaklıdır. Kas-iskelet sistem kaynaklı bozukluklarda ağrının kaynağı omurgayı destekleyen kas, tendon (kiriş) ve ligaman (bağ)lardır. Bu rahatsızlık ;Strain/sprain şeklinde adlandırılır ve toplumda yaygın olarak belde zorlanma/incinme diye bilinir. Bel ağrısına nenden olan diğer bozukluklar sıklıkla omurganın normal yapısında bulunan disk veya faset eklemlerle ilgilidir. Disk, omurlar arasında bulunan yastıkçıklardır. Faset eklemler ise omurgayı oluşturan kemiklerin her iki yanında bulunan küçük eklemlere verilen isimdir. Bu rahatsızlıklar ise genellikle diskojenik ağrı, dejeneratif disk hastalığı veya omurganın osteoartriti (kireçlenme) olarak adlandırılır.

Bel ağrısına neden olan diğer hastalıklar şunlardır: Travma, tümör/kanser, infeksiyon, romatizmal hastalıklar, konjenital nedenler (doğumsal bozukluklar), herediter durumlar (kalıtsal hastalıklar), nöromüsküler (kas ve sinir kaynaklı) ve ruhsal rahatsızlıklar. Ayrıca vücudun başka bir bölgesindeki problem bel ağrısı şeklinde kendini gösterebilir. Örneğin prostat, mesane, bağırsak gibi iç organ hastalıkları bel ağrısı şeklinde hissedilebilir.

Bel ağrısına neden olabilecek pek çok hastalık vardır. Bunlar: 
            
1. Yumuşak doku kaynaklı bel ağrıları (Kas zorlanması ve bel tutulması)
Genellikle beli destekleyen kasların ve bağların aşırı gerilmesi veya hasarlanması sonucu oluşur. Beli zorlayan stresler (
öne eğilme/bükülme, ağır yük taşıma vb.) özellikle belin en hassas bölgesi olan omurganın alt kısmında yoğunlaşır. Vücudun bu tip travmalara karşı yanıtı ağrılı kas spazmlarıdır. Bu nedenle yerden ağır bir şey kaldırmak, atlamak, düşmek veya uygun olmayan spor aktivitelerinde bulunmak kas zorlanmasına, bel tutulmasına neden olabilir. Ayrıca yorucu bir iş temposu, stres, ani bir hareket ya da tekrarlayan travmalar bu nedenlerden dolayı kronik (uzun süre devam eden) bel ağrısına neden olabilir.

2. Dejeneratif Disk Hastalığı 
Omurgayı oluşturan yapılardan birisi de her iki omur arasında yastık görevi gören, jölemsi yapıdaki disklerdir. Diskin bir hastalığı olan dejeneratif disk hastalığı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki vücut yaşlandıkça omurgalar arasındaki diskler esnekliğini ve şok emici özelliklerini kaybeder. 

3. Faset Eklem Artritti 
Faset eklemler omurgayı oluşturan eklemlerdendir. Kalça ve dizde olduğu gibi, faset eklemlerde de osteoartrit (kireçlenme) görülebilir. Bu durum bel ağrısına sebep olabilir. Ağrı ve rahatsızlığa neden olan omurganın bu bölümünün dejenerasyon (yıpranma) veya osteoartriti (kireçlenme) basitçe faset eklemlerin hastalığı veya anormalliği anlamına gelen faset artropatisi olarak adlandırılır.

4. Failed (başarısız) Back (belkemiği) Sendromu (FBS)
Bu ağrı sendromu genellikle başarısız bel ameliyatları sonrası oluşan kronik (uzun süre devam eden) şiddetli bel veya bacak ağrısını tanımlar.

 

5. Disk hernisi (bel fıtığı, disk kayması
Omurlar arası diskin kayması, yırtılması veya ayrılması gibi anormallikler fıtık olarak tanımlanır. Eğer fıtıklaşan disk bir sinire bası yaparsa, ağrı bacağa doğru yayılır. Sinir ve omuriliğe bası devam ederse; bacak kaslarında kuvvet kaybı, his kusuru, reflekslerde azalma veya idrar tutamama gibi şikâyetler oluşabilir.

6. Miyelopati 
Gerek fıtık gerekse kireçlenme nedeni ile omuriliğe bası olmasıyla meydana gelir. Sıklıkla denge bozukluğu ve yürümede güçlük şeklinde kendini gösterir.

7. Spondilolistezis (Omurlarda kayma
Bel omurlarının birbirlerinin üzerinde kayması ile meydana gelir. Omurganın alt bölümünde zamanla biçim bozukluğu ve omuriliğin içinde bulunduğu kanalın daralmasına neden olur. Genellikle ağrıyla ilişkilidir.

8. Lomber Stenoz (Omurga kanalında daralma/ dar kanal
Lomber spinal stenoz (omurganın bel bölgesinde darlık); omurilik ve sinirlerin geçtiği omurga kanalının daralması ile oluşan bir hastalıktır. Kanaldaki bu darlık sinirlerin sıkışmasına neden olmaktadır. İleri derecede kanal darlığı olan hastalar yürümekle veya ayakta durmakla artan, oturmakla veya öne eğilmekle azalan her iki bacak ağrısından şikâyet ederler. İleri yaşlarda özellikle belli bir mesafe yürüyüşten sonra ortaya çıkan bacak ağrısı, uyuşma ve topallama ile kendini gösterir.

Neden Bel Ağrısı Sık Görülür? 
İnsanoğlu dik konumda yürür. Dört ayak üzerinde yürümediği için bel kısmı vücut ağırlığının büyük çoğunluğunu taşımak durumundadır. Ağır yük kaldırma, dönme, burkulma veya öne/yana eğilme gibi durumlarda omurgayı zorlayan kuvvetler özellikle belin alt bölgesinde yoğunlaşır. Günlük yaşamda yük kaldırma, eğilme vb. aktivitelerden dolayı bel bölgesi siz farkında olmadan pek çok kez travmaya maruz kalır. Omurganın en çok hasarlanan bölümü olması nedeniyle toplumda bel ağrısına sık rastlanmaktadır.


Bel ağrısının çoğu bazı basit, kendi kendine bakım yöntemleriyle birkaç haftada sona erer. Eğer ağrınız çok şiddetliyse ya da birkaç haftadan uzun sürerse veya aşağıdakilerden herhangi birisi varsa
  •  
  • Bel ağrısı ciddi travma ya da düşme sonrası başlamışsa 
  • Bacağınızda veya ayağınızda güçlüksüz/kuvvetsizlik varsa 
  • İdrar veya gaita kaçırma veya idrar yaparken zorlanma oluyorsa 
  • İsteğiniz dışında kilo kaybediyorsanız 
  • Bel ağrısı ile birlikte sebebi açıklanamayan ateş, gece terlemesi, halsizlik gibi başka belirtiler varsa 

  1. Ağrı ve uyuşukluk, bir ya da iki bacak boyunca yayılıyorsa 
  2. Anüs veya genital bölgede hissizlik veya uyuşma varsa 
  3. Ağrınız öksürmekle veya hapşırmakla kötüleşiyorsa 
  4. Ağrınız uykudan uyandırıyorsa 
  5. Ağrınız özellikle gece artıyorsa 
  6. Yatmakla bel ağrısı kötüleşiyorsa 
  7. Belde ya da omurgada kızarıklık ve şişlik varsa 
  8. İdrar yaparken yanma veya idrarda kan varsa 
  9. Çok keskin, batıcı karakterde ağrı varsa 
  10. Ağrınız gittikçe kötüleşiyor, vücut duruş pozisyonunuzu değiştirmenize rağmen ağrıda bir azalma olmuyorsa 
  11. Başka bir organda kanser varsa 
  12. Kortizonlu ilaç ya da damar yolundan ilaç kullanıyorsanız 
  13. Daha önce bel ağrınız olmamışsa 
  14. Daha önceki bel ağrınızdan tamamen farklı bir bel ağrınız olmuşsa 
  15. Bel ağrınız 4 haftadan uzun sürmüşse 


Bel, boyun, kollar ve bacaklarda ağrı, tutukluk ve katılık-sertlik sıklıkla kaslardaki birtakım değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Bel ve boyun problemlerinin %80 den fazlasının nedeni yıllardır süregelen, alışılmış duruş bozukluklarına bağlı gelişen kas sertliğidir. Yapılan çalışmalar bu durumun engellenebileceğini göstermiştir. Duruş bozukluğunun ve hareketsiz, egzersizden yoksun hayat biçiminin bel ağrısı riskini yıllar içinde artırdığı gösterilmiştir.

BEL-BOYUN FITIĞI VE AĞRILARINA ALTERNATİF TIP DESTEĞİ ALMAK İSTİYORSANIZ GÜRHAN ARICI BİOENERJİ KONYA MERKEZİMİZDEN RANDEVU ALABİLİRSİNİZ.


BEL VE BOYUN FITIĞI

Erişkin bir insan vücudunda 33 - 34 tane omur bulunmaktadır. Omurlar kafatasının hemen altından başlıyarak kuyruk sokumuna kadar uzanırlar ve birbirleriyle üst üste eklem yaparak omurgayı teşkil ederler. Omurganın latinca adı " Vertebral Kolon" dur. Konunun bundan sonraki bölümlerinde vertebral kolon terimi sık sık geçeceği için bu açıklamaya gerek duyulmuştur.

 


Vertebral kolon ( omurga ) 7 adet boyun omuru ( servikal vertebra ), 12 adet torakal vertebra ( sırt omurları ) ve 5 adet te lomber vertebradan ( bel omuru ) oluşur. Lomber vertebralardan sonra gelen omurlar birleşerek, sakrum ve kuyruk sokumu kemiklerini teşkil ederler. Vertebral kolon, sagittal düzlemde ( ön-arka dikey düzlem ) bir takım eğrilikler gösterir. Boyun ve bel bölgesinde eğrilik arkaya doğru olup lordoz durumunda , sırt ve sakral bölgede ise öne doğru olup kifoz durumunda bulunur. Bu eğrilikler omurgada stabilite ve dayanıklılığı sağlar. Omurganın diğer bölümlerinde olduğu gibi servikal bölgede de her iki omur arasında intervertebral diskler bulunmaktadır. Servikal vertebralar, anatomik pozisyon olarak, yandaki resimde görüldüğü gibi açıklığı arkaya bakan bir kavis ( lordoz ) çizer görünümünde dizilmişlerdir .

 

Boynumuz; servikal vertebralar, bunların aralarındaki intervertebral diskler, vertebralar arasındaki eklem ve bağların dışında boyun adeleleri ile bir bütün olarak çalışır. Bu sayede servikal omurga, çok yönlü hareket imkanına sahiptir ve değişik seviyelerde, değişik hareketleri daha kolay ve daha fazla yapma özelliği taşır.

 

Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık olmamakla birlikte her yaş grubunda önemli bir sorundur. Her üç insandan birinin yaşamında en az bir kere boyun ağrısı geçirdiği kabul edilmektedir. Çalışan insanlarda görülme sıklığı daha fazladır. Boyun ağrıları, servikal omurganın kötü veya yanlış kullanımından ya da bir travma sonucu zedelenmeden dolayı olabileceği için ağrıyı başlatan bölge ve oluşum iyi teşhis edilmelidir.
Bel Fıtığı ( 
Disk Hernisi )

 

Bel ağrısı son derece yaygındır. Bel ağrısından şikayet eden hastaların sayıca çokluğuna karşın hastaların yalnızca % 1 inde siyatik ağrısı tarzında şikayetler ve % 1-3 ünde bel fıtığı ( lomber disk herniasyonu ) vardır. Siyatik, bel fıtığı için öylesine tipik bir göstergedir ki, siyatik ağrısı olmaksızın klinik olarak anlamlı bir disk herniasyonu ihtimali çok düşüktür. Ancak bunun istisnaları vardır, idrar kaçırma ve bacaklarda kuvvetsizlik gibi bulgularla ani olarak ortaya çıkan Cauda Sendromu bu istisnalardan bir tanesidir. İstisnalardan bir diğeri spinal stenoz adı verilen omurilik kanalının normal ölçülerden dar olması halidir.


  • Lomber Bölge : Bel bölgesi 
  • Lumbo-Sakral Bölge : Kuyruk sokumu-bel bölgesi 
  • Sakrum : Kuyruk sokumu kemiği 
  • Sakro-İliak Eklem : Kuyruk sokumu kemiği ile leğen kemiğinin yapmış olduğu eklem ( Sağ ve solda olmak üzere her iki tarafta da vardır. ) 
  • Lumbago : Bel ağrısı 
  • Lumbosiyatalji : Belden bacağın arka kısmına siyatik sinir boyunca yayılan ağrı. 
  • Disk Herni : Bel fıtığı 
  • Skolyoz : Omurganın yanlara doğru çarpıklığı, eğriliği 
  • Lordoz : Omurganın konveksliği öne bakan kavisli durumu ( Bel omurları normalde lordoz durumundadır ) 
  • İntervertebral : Vertebralar arası, omurlar arası 
  • Postero-Lateral : Arka - yan 
  • Posterior Longitidunal Ligament : Omurgaların, omurilik kanalına bakan yüzünü saran bağ dokusuna verilen ad. Bu bağ dokusunun omurgaların ön yüzünde olanına da anterior longitidunal ligament adı verilir.

BEL VE BOYUN FITIĞI İÇİN ETKİLİ ALTERNATİF DESTEK ARIYORSANIZ GÜRHAN ARICI BİOENERJİ KONYA MERKEZİMİZDEN RANDEVU ALABİLİRSİNİZ.

KALÇA AĞRILARI

Kalça bir top yuva eklemidir. Uyluk kemiği (femur) başı ile leğen kemiği (pelvis) teki yuvanın arasında uyumu, mekaniği ve sabitliği mükemmel bir eklem yaratırlar. Omuz eklemine benzer şekilde kalçada daha dar olmakla beraber labrum denilen halka biçimli esnek kıkırdak yuvanın kemik sınırlarını çevreler


KUYRUK SOKUMU AĞRISI ( KOKSİGODİNİ)

Kuyruk sokumu ağrılarına gelince, bu da yaygın bir yakınmadır. Daha çok kadınlarda görülür. Kuyruk sokumu ağrılarına koksigodini adı verilir. Genellikle kalça üzerine düşmeler yada doğrudan darbe sonucu, en uçtaki kemikler kırılabilir veya eğilebilir veya bu bölgedeki yumuşak dokular zedelenebilir. Uzun süre oturmak ağrılara sebep olur. 

 

Kaplıca tedavisi kalça çevresinde kas spazmını çözerek hastayı rahatlatır. Ağırlık taşıyan diğer eklemlerde olduğu gibi kalça ekleminde de artroz ( kireçlenme ) oldukça sık görülür. Kalça artrozunun ilk belirtisi kalça ekleminde bir rahatsızlık ve tutukluk olmasıdır. Bu rahatsızlık başlangıçta sabahları uyanma ve yataktan kalkma ile ortaya çıkar. Ağrı hareket ve eklem üzerine yük bindirilmesi ile artar, istirahatta biraz rahatlar. Hastalık ilerledikçe ağrı ve diğer şikayetler dinlenmeklede geçmez olur. Hasta ağrıdan dolayı aktivitelerini azaltır. Eklem aralığı iyice daralır. Kalça hareketleri kısıtlanır ve topallama olur. Ağrı bazen dizede vurabilir. Bu nedenle diz ağrısı ile gelen hastalar mutlaka kalça eklemi yönünden de değerlendirilmelidir.


Yaşlanma, ailesel faktörler, çocukluk çağı hastalıklar, kalçaya yönelik cerrahi işlemler, kalça kireçlenmesi için en önemli risk faktörleridir.


Kalçada osteartrit bir kez başladı mı onu durdurmak ve geriye döndürmek çoğu kez mümkün değildir. Düz röntgen filmleri teşhis için yeterlidir.

 

KALÇA AĞRILARI SEBEPLERİ

Osteoartrit (kireçlenme) ve romatoid artrit gibi hastalıklar, eklemin iç yapısını etkiler ve bu etkilenme ileri boyutlara ulaşırsa, eklemi oluşturan kemikler arası yapı bozulup, eklem deforme olacağından hastada kalçanın arka bölgesine ve kasıklara vuran ağrı, topallama, belin ve kalçanın eğik durması, oturulan yerden kalkarken kalçada " çekilme" hissi bacakların kısalmış gibi hissedilmesi gibi şikayetler olur. L3-4bel bölgesinden kaynaklanan nevraljiler de kalça ekleminde hissedilir ve özellikle merdiven çıkarken ve inerken oluşan ağrılar meydana gelir.

KALÇA KİREÇLENMESİ ( KOKSARTROZ )

Kalça kireçlenmesi en sık rastlanan kalça ağrısı sebebidir. Daha çok orta ve ileri yaşlarda görülür. Başlangıçta kalça hareketlerinde tutukluk, ağrı ve topallama olur. Hastalık ilerledikçe kalça deformasyona başlar. Topallama daha belirginleşir o taraf bacak kısalmış gibi hissedilir. Yürürken özellikle merdiven inip çıkmak iyice zorlaşır. Kalça kireçlenmesi çoğunlukla tek taraflıdır. Ancak bir taraftaki kalçanın bozulması, bir süre sonra diğer kalçayı da etkileyebilir. 


KALÇA AĞRILARI VE KİREÇLENME İÇİN ALTERNATİF TIP DESTEĞİ ALMAK İÇİN GÜRHAN ARICI BİOENERJİ KONYA MERKEZİMİZİ ARAYARAK RANDEVU ALABİLİRSİNİZ.